Ayrılmayan Dost
dur biraz, sen bekle, dedim yalnızlığa
yola çıktım, sana doğru
gürültü patırtı alabildiğine şehri kaplamıştı
hiçbirini duymuyordum
gözlerim yolun sonuna kilitlenmiş, sana geliyordum
yürüdüğüm sokaklarda pencerelerin kenarına dizilen saksılardaki çiçekler
umut kokularını habire yollara serpiyorlardı
bir hoş olmuştu sokaklar
sevdiğin şarkıları mırıldanmaya başladım
uçarcasına yürüdüm
nedense git gide yol uzadı
ufuk siyah çadırını germeye başladı
dizlerimde derman tükendi
peşimden koşarak gelen birini duydum
koluma girdi.
bir baktım dostum YALNIZLIK!
*-*