En saf ve en duygusal edebi yazılar arasında iki edebiyatçının bir birine yazmış oldukları mektuplar gelir. Edebi mektuplar, gerçek duyguları yansıtma yöntemi olduğunun bir yoludur.
Hüzün Martıları[1] kitabı elime geçtiği zaman gerçekten de Türkmen edebiyatında bir eksik yönü tamamlama adımların biri olduğunu düşünüp ve severek okudum.
Uzun yılları beraber yaşayan üç arkadaştan ikisinin karşılıklı duyguları yanında üçüncüsüne besledikleri sevgi saygıyı gıyabında dile getirmeleri pek çok yönden kadirşinaslığın bir göstergesidir.
Türkmen edebiyatında bazı konulara ışık tuttuğu gibi Hüzün Martıları’n yazarları tarihe not düştüklerini unutmamak lazım. İki dostun arasındaki mektuplarda olaylar ve memleket meselelerini satırlar arasında okumak da mümkün.
Yirmi üç mektuptan oluşan kitapta on ikisi M. Ö. Kazancı tarafından yazıldığını, on biride N. Merdan’ın yazdığını görüyoruz.
Dokuz yıl süren bu mektuplaşmanın ilki 09.04.2010 tarihinde M. Ö. Kazancı tarafından...